Erzincan 1 Şubesi
1461 | | | 24-11-2020
PANDEMİ SÜRECİNDE ÖĞRETMEN OLMAK
Serpil BAYGIN

PANDEMİ SÜRECİNDE ÖĞRETMEN OLMAK

 

Hepimiz bir sınavdan geçiyoruz. “Hayat bir sınav”  sözünüzaman zaman kullansak dahiç tahminde edemeyeceğimiz sınavlar içerisinde de kendimizi bulabiliyoruz. Dünya genelinde yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de aksamalara ve değişimlere neden oldu. Aralık2019 da Çin den gelen haberle bir zaman sonra  tüm dünyayı etkisi altına alacağı ve hepimizi bu derece olumsuz etkileyeceği hiç birimizin aklına gelmezdi. Küresel bir sağlık sorunu olarak tanımlanmakla birlikte her sektörde derin izler bırakarakalışkanlıklarımızı, önceliklerimizi, sorumluluklarımızı yeniden gözden geçirmeye başladık. Hayatın rutin akışına kendimizi kaptırdığımız zamanlarda sağlıktan başka hiçbir şeyin önemli olmadığını bir tokat gibi yüzümüze çarparak farkına varmamızı sağladı.İlk zamanlarda medyadan ve tv kanallarından gördüğümüz fotoğraf kareleri ve çaresiz insanların sokak ortalarında çırpınış videolarıyla bir müddet sonra yoğun bakım ve entübe hasta sayılarını duydukça neler oluyor diyerek psikolojimizi sağlam tutmaya çalışarak, nasıl ayakta ve hayatta kalabiliriz sorularıyla başetmenin çaresizliği içerisinde evlerimize kapandık.Hayat eve sığar. Bizde hayatımızı evlere sığdırmak için mücadeleye başladık. Birçok kişi kendisini ve ailelerini düşünürken biz öğretmenler olarak öğrencilerimizi de düşünmeye çoktan başlamıştık. Üretken olmanın, olumlu düşünmenin ve her şeye rağmen umudumuzu koruyarak yarınların bugünlerden daha güzel olacağına inanarak önceliklepozitif düşüncelerimizle yola koyulduk. Küçük, büyük, engelli veya öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimize bir müddet sonra sesimizi duyurmak, seslerini de duymak istedik. Ama bunun çok zor gerçekleşeceğinin de farkındaydık. Onlarla yüz yüze ve göz göze gelmeden nasıl destek olabileceğimizi keşfetmemiz gerekiyordu.Toplumda öğretmen olarak bizlerden beklentilerde her zamankinden daha çok oldu. Bakanlığımızın eğitim platformu EBA üzerindenCovid 19 çıkmadan aylar öncesinden imkanı olan öğrencilerimizle aktif kullanıyorduk. Bu süreçte platformun etkisi ve önemi çok daha iyi anlaşılmış oldu.Eba ve Tv kanallarından dersler yürütülmesi için Bakanlığımız seferber oldu. Bizlerde çocukların eğitimden kopmamaları için hergün “onlara nasıl ulaşabiliriz,hangi teknolojik araçla onlardan haber alabiliriz,sıkıntılar nelerdir?” diye düşüncelerle evimizde bir duvardan öbür duvara giderek boğuşup durduk.Eba’da ki dostlarımızla ülkenin bir ucundan öbür ucuna dertleşiyor, fikir paylaşıyor, mesajlarımızla sorular soruyor çözümler üretmeye çalışıyorduk.Dünyanın birçok ülkesine nazaran Bakanlığımız uzaktan eğitim deneyimi olan ve aktif kullanan bir kurum olarak teknolojik imkanlara sahip olan öğrencilerimize bir zaman sonra ulaştık. Birçok kesimin evlerinde ailesiyle kendini huzurlu ve güvende hissettiği, öğretmenler evde yatıyor diye atıfta bulunduğu zamanlarda bizler kafamızda onlarca yanıt bulamayan sorularla cebelleşirken verimli olamamanın yürek sızısını derinden hissediyorduk. Tüm öğrencilerimizin evlerinde teknolojik donanım olmadığı için hepsine de ulaşamıyorduk. Telefonla ulaşabilmek için imkanları ve kişileri seferber ettik. Kimi zaman sağlıklı oldukları haberini almak bile yetiyordu artık. Ulaşabildiklerimize ulaştık sorunlarını çözmeye çalıştık. Uzaktan eğitimde yüz yüze eğitimden çok daha zor bir süreç başladı.Bu zorlu süreçte en çok stres ve sıkıntıyı öğretmen anneler yaşadılar.Öğretmen kimliğiyle bir taraftan öğrencileriyle iletişime geçip sorunları giderme ev ortamını da ayarlayarak uzaktan ders verme mücadelesi içerisinde teknolojilerin getirdiği sıkıntılarla da boğuşmaya devam ederken, diğer yandan annelik duygusuyla çocuklarının ortamlarını hazır edip dersleriyle ilgilenerek görevi yerine getirmeye çalıştılar. Sınava hazırlanan çocuklarının sınav stresiyle baş etme, kaygılarını giderme, rehberlik yapma durumları ayrı bir uzmanlık alanı da gerektiriyordu.Kendilerini geliştirmek için gece gündüz fırsat buldukça uzaktan hizmet içi eğitimlere katılan öğretmenlerimizi de kutlamak gerekir.Tüm gün telefonlar hiç susmuyor mesaj vs yollarla veliler,öğrenciler,okul idarelerinden sürekli farklı farklı istekler geliyordu. Evde kal çağrısı yapılırken, görevimiz olmayan iş ve işlemler için uzaktan olacak eğitim için psikolojinin toparlanmaya çalıştığı süreçlerde okula çağrılıp görev tanımında ve resmiyette olmayan işler için de ne yazık ki kafaları çok yoranlar oldu.

Öğretmenin tanımını yaparken ne diyoruz her koşulda eğitimin en önemli aktörüdür. Öğretmenlik mesleğinin ne kadar sabır ve özveri gerektiğini veliler umarım bir kez daha anlamıştır.Eğitimin niteliğinin zor koşullara karşı gelmesi için olumlu yönde değişiklikler olması gerektiğini de yaşayarak öğrendik.Öğrencilerin olduğu kadar öğretmenlerinde dijital yeterliliklerde daha çok kendilerini geliştirmeleri gerektiğini gördük.  Yaşadıklarımızla baş etme,öğrencilerimize ulaşma çabamızın yanı sıra öğretmenler olarakbeklentiler içerisinde olunmadan önce “ Nasılsın öğretmenim? “ sorusunu idarecimizden velimizden öğrencimizden duymak da istedik.  Bu süreçte teknolojik cihazların yanı sıra çocukların kullanmalarını sınırladığımız akıllı telefonları da özelikle gruplar oluşturarak veli, öğrenci, öğretmen üçgeninde aktif bir şekilde kullanarak dijital dünyada ki süreçleri nasıl yöneteceğimizi öğrenerek çok yol kat ettik.

Uzaktan eğitim sürecinde eğitimin en önemli paydaşlarından biri olan tüm zorluklara göğüs gererek evde anne-baba, eş, çocuk ve öğretmen olarak her koşulda ve ortamda eğitim için mücadele veren tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum. Sağlıklı yarınlarda öğrencilerimizle buluşmak dileğiyle….

Tüm Yazılar
1 ÖĞRETMEN GÖZÜYLE SENDİKACILIK
2 PANDEMİ SÜRECİNDE ÖĞRETMEN OLMAK
3 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
4 EĞİTİME DAİR