Eğitim-Bir-Sen Bor İlçe Temsilcisi Ethem Erdoğan’ı, mesai çıkışı evine giderken, yüzü maskeli bir şekilde taşla saldırarak yaralayan başka bir sendikanın üyesi S.Ö. 6 bin 750 TL para cezasına çarptırıldı.
Bor Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, “sanık S.Ö.’nün Ethem Erdoğan’a yönelik kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 86/2 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın sendikal nitelikte olduğu anlaşılan yoğun suç kastı, güttüğü amaç ve suç saiki nazara alınarak takdiren ve teşdiden 180 gün karşılığı adli para cezasıyla; sanığın eylemini silahtan sayılan taş ile işlediği anlaşıldığından cezası TCK’nın 86/3-e maddesi gereği 1/2 oranında artırılarak 270 gün karşılığı adli para cezasıyla; sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi, lehine takdiri hafifletici neden kabul edilerek cezasından TCK’nın 62/1 maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 225 gün karşılığı adli para cezasıyla; sanığın cezasından başkaca artırım ya da indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına, verilen gün karşılığı adli para cezasının TCK’nın 52/2 maddesi gereğince sanığın devlet memuru olması, sosyo-ekonomik durum raporunda yer alan hususlar göz önüne alınarak bir gününün takdiren 30 TL’den paraya çevrilmek suretiyle 6 bin 750 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” karar verildi.
Mahkeme, “sanığın adli sicil kaydında silinme koşulları oluşsa dahi, kasıtlı suçtan sabıkaları olması ve ayrıca gözlemlenen kişilik özellikleri itibarıyla yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemede olumlu kanaat oluşmadığından, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi gereği teciline yer olmadığına” hükmetti.
Eğitim-Bir-Sen olarak, hangi sebeple olursa olsun, şiddet ve nefretle hareket edilmesini çok çirkin ve insanlık dışı buluyor; eğitim çalışanlarına, geleceğimizi, en değerli varlığımızı emanet ettiğimiz öğretmenlere saldırılmasının, onların darp edilmesinin önüne geçilmesi için herkesi sorumluluk almaya davet ettiğimiz bir dönemde, faili, gözü dönmüş bir öğretmen olan böyle bir olayın mahkemece cezalandırılması, eğitimcilerin ve sendikacıların yüreğine bir nebze de olsa su serpmiştir.
Bu kararın, eğitimci kimliğine sahip saldırganın bundan sonra bu tür eylemlerde bulunmamasına vesile olmasını temenni ediyoruz.