30 Ağustos, bağımsızlık inancımızı, özgür ve bağımsız yaşama kararlılığımızı bütün dünyaya bir defa daha ilan ettiğimiz ‘Büyük Zafer’in 94. yıldönümüdür. Ağustos, tarih boyunca milletimiz için hep zaferler ayı olmuştur. Malazgirt, Mohaç, Çaldıran, Mercidabık ve Cumhuriyet’e giden çok önemli bir aşama olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi gibi birçok zafer bu ayda gerçekleşmiştir. Bu zaferler, milletimizin, istiklal ve istikbali, varoluş inancının ve kararlılığının vazgeçilmez karakteri olarak düşündüğünü kanıtlamıştır.
Öteden beri yok edilmek istenen bir milletin, imanla, cesaretle sürdürülen var olma azmi hep zaferlerle sonuçlanmıştır. Bu milletin evlatlarının vatan, özgürlük ve ulvî amaçlar uğrunda tereddütsüz hayatlarını kaybetmeleri, gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içmeleri, bugünkü nesillerin heyecan ve ideallerini beslemiş, onları ortak değere dönüştürmüştür.
Emperyalist odakların yerli taşeron ve işbirlikçi hainleri aracılığıyla gerçekleştirdikleri terör saldırıları, darbe ve işgal girişimleri, canlı tutulan İslam ve istiklal ruhunun direnişiyle bozguna uğratılmıştır. Bu değerler, ilim, iman, dayanışma ile daha da muhkem kılınmalıdır.
Özellikle 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin, çelikleşen milli iradenin direnişiyle püskürtülmesinden sonra, ülke ve millet olarak içinden geçtiğimiz bu zor, sıkıntılı dönemde birlik ve beraberlik içinde tesis edilecek barış ve kardeşlik ruhu, zaferi tamamına erdirecektir.
Bugün içinde bulunduğumuz zorlukları, sıkıntıları aşmanın, sorunlarımızı çözmenin yolu, birlik ve beraberliğimize giden yolda kilit taşlarını daha da sağlamlaştırmaktan geçmektedir. Vatan ve birlikte millet olma şuurunu, bütün hesapların, kaygıların üzerinde, bizi bir arada tutan, bizi ‘biz’ yapan üst değerlerimiz olarak hep canlı tutmalıyız.
Bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü dünyaya haykıran bu zaferin mimarı atalarımız gibi farklılıklarımızı çatışma ve gerginliklerin nedeni olarak değil, milletimizi zenginleştiren, bizi birbirimize kenetleyen, birlikteliğimizi güçlendiren unsurlar olarak görmeliyiz. Tüm enerjimizi daha özgür, daha müreffeh, daha demokratik, daha kalkınmış bir Türkiye için harcamalıyız. Şimdi yeni zaferlerin ufkuna bu anlayışla yönelmenin zamanıdır.
Bu duygu ve mülahazalarla, millet olarak daha nice zaferlere ermeyi hak etmeye lâyık bir hayat sürme temenni ve duasıyla Zafer Haftası’nı kutluyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.